İş dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşlarının yanında bir süre sonrada SİYASET ile yan yana geldim, zaten hayatın büyük çoğunluğu siyaset değilmi dir?
Sivil Toplum Kuruluşları başkanlığım zamanında sürekli siyaset ile iç içe oluyorduk, sektörümüzün temel sorunlarına TBMM çatısı altında çözüm arayışlarımız aralıksız devam ediyordu. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Parti Genel Başkanlarımız, Bakanlarımız ve Milletvekillerimizle sürekli görüşüyor sorunlarımız ve çözümleri üzerine devamlı dosyalar iletiyorduk.
2009 Yerel seçimlerinde Maltepe’de seçim çalışmalarında yoğun bir idari görev alarak başarılı bir ekiple zafere ulaştık ve Belediyeyi Cumhuriyet Halk Partisine kazandırdık, Maltepe’de yaşayan tüm Partililerimize, Gençlerimize, Kadınlara, Emekçilere bu zaferde emeği geçen tüm Halkımıza binlerce kez teşekkür ederim.
2011’de Genel seçimler geldiğinde ise İstanbul 1. bölgeden Milletvekili aday adayı oldum, yine Partimize ve bize inanan gençlerimizin katkılarıyla 1.bölgede gerçekten muhteşem bir seçim kampanyası yürüttük.
Bu çalışma çok başarılıydı 150.000. adet el broşürü, 1.100. adet pankart, ( bu pankartlar her biri 5 mt. Uzunluğunda olduğunu düşününce yan yana geldiğinde 5.500 mt. Yapıyor) binlerce kartvizitle neredeyse tüm seçim bölgemizi CHP afişleriyle donatmıştık. Yerel basınla da bu konuda iddialı bir çalışma yaptım, 24 yerel gazetede partimizle, politikalarımızla ilgili yazılar ilanlar ve tanıtımlarla gene ses getiren bir çalışmaydı bu.
Milletvekili adaylarının açıklandığı son gün Ankara Genel Merkezden gelen bir haberle doğduğum il olan K.Maraş’tan 4. sıradan Milletvekili Adayı gösterildim, İlhan Cihaner, ben ve toplam 4 aday arkadaşımız son gün Yüksek Seçim Kuruluna bildirildik ve Genel Merkez tarafından atanarak adaylaştık.
Nihayetinde görev kabul ettiğimiz bu yeni seçim bölgemizde de bir nefer gibi çalışarak partimizi yukarılara taşıdık. Gerçekten Anadolu’da seçim çalışmaları daha sıcak bir havada geçiyor bunu gördüm yaşadım, seçim sonuçları ortada ama yine Maraş’ta da örgütümle çok iyi bir uyum sağlayarak onlarında canla başla destekleriyle güzel bir süreç yaşadık.
Şu bir gerçek ki siyaset asla tek adam işi değildir lider olmak ancak ekiple, örgütle, arkadaşlarla yani bir bütün çalışmayla olur bunu herkesin bilmesi gerekir.
Bana İstanbul’dan değil de K.Maraş’tan görev verildiğinde ne partime nede yöneticilerime başkaları gibi kızmadım, küsmedim, gocunmadım. Verilen bu görevi de en iyi bir şekilde yerine getirdiğime inanıyorum. Bu gün dahi tam mesaimle Cumhuriyet Halk Partisinin hizmetinde dolayısıyla Halkımın hizmetinde vazife yapmaya devam ediyorum.
Bir mevki bir makam verilmedi diye partiye küsenleri de buradan Halkıma havale ediyorum.
Ancak tıpkı Sayın Genel Başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU gibi çok çalışarak partimizin İKTİDAR olacağına inananlardanım, bu yüzden partimiz için çalışmaya devam ediyorum.